Borcunu ödemeyen kiracı tebligat ve 30 gün sonunda dava edilebilir!
Tamer Heper, Posta Gazetesi'ndeki yazısında kirasını ödemeyen kiracıya tebligat yapılıp 30 gün bekledikten sonra dava açılabileceğini dile getiriyor
Kiracım 10 aydır kira ödemedi. Önce icraya verdik sonra icra hukuk mahkemesine, henüz mahkememiz olmadı. Bu işlem doğru mudur? Yapılması gereken başka işlem var mı? H.U
Bu mektupları aldıkça kendi hesabıma gurur duyuyorum, okuyucularım neredeyse yan hukukçu oldu, doğru işi biliyorlar. (Bunlan söylerken yine de meslektaşlanmla işbirliğinin şart olduğu hususunu gözden kaçılmasınlar hukuk çok kolay bir dal değildir.) Uyarımızı da yaptık şimdi konuya geçelim. Evet yaptığınız işler doğrudur. Demek ki kiracıya tebligat yapıldı, 30 gün beklenildi, 30 gün geçtikten sonra akdin feshi, mecurun tahliyesi' (mecur=kiralanan yer) talebi ile dava açıldı.
Şimdi burada bir uyanm var sonra da bir önerim olacak. Birinci uyan: Dava açarken mahkemeden talep yukanda söylediğim gibi olmalı 'akdin feshi, mecurun tahliyesi'. Bazı kimseler dava açarken olaylan anlatıp sonuçta 'mecurun tahliyesi' diye bitiriyor. Bu yanlış. Akit yani sözleşme fesholmadan kiralanan tahliye olunmaz. Önce sözleşme fesholacak, öylece • tahliye karan verilecek. Mahkemeler taleple bağlı olduğu için de akdin yani sözleşmenin feshi talebi olmadan fesih karan veremez iş çıkmaza girer. Önerim de şu: 30 gün doldu, yaptığınız icra takibinde kiranın tasnili talebi de var. Şayet buna itiraz olunmadı ise alacak da kesinleşti, bu halde alınmayan kiranın tahsili için haciz işlemi de yapılabilir.
Haksızlık yapmak istemem
Babamın 2007 yılında borçlandığı olayda ben de kefildim. Babam borcu ödeyemedi, kendisi emekli, maaşına da haciz konulamıyor. Ben ise SSK'lı olarak çalışan biriyim ve benim ücretime haciz geldi. bundan kurtulmanın yolu yok mu? • E.D.
Doğrusu sizin isteye isteye babanıza-kefil- • olduktan sonra ve borç ödenmeyince size "Şöyle şöyle yapın kurtulursunuz" demek biraz ayıp olabilir. Zira alacaklının da haklan var ve ben tek taraflı olarak size yol göstermiş olurum. Bu durumda da alacaklının hakkını yemiş olurum. Dolayısı ile çok açık bir şey söyleyemiyorum. Ancak elbette sizin de alacaklının da korunması gereken haklan vardır.
Belki sizin kefaletinizde hukuki noksanlık vardır, şekli nedenlerle haksız bir hacze muhatap olmuş olabilirsiniz. Benim size önerim, bir meslektaşımın yardımını istemenizdir.
Tamer Heper / Posta
Yorum Yaz