Gayrimenkul alımında sözleşme imzalayın!
Gayrimenkul alımında satış sözleşmesinin mutlaka olması gerektiğini belirten Tamer Heper, satış vaadi sözleşmesinin her zaman geçerli olmadığına da yer veriyor
2005 yılında müteahhitten daire aldım 54 bin paund'a anlaştık 30 bin paundunu verdim. Sonra öğrendim ki daireyi bir başkasına satmış. Neden yaptığını sordum "Burası değerlendi bu paraya sana satmam" dedi. Elimde satış sözleşmesi var ama resmi değil. Ne yapabilirim? •T.T.
Önce elinizdeki satış sözleşmesinden söz edeyim. Elinizdeki satış sözleşmesi değil gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi. Bu tür bir sözleşme geçerlidir ancak bir şartla, noterde özel şekilde yapılmak kaydı ile. Sizinki noterde değil, o halde geçersiz. Bu sözleşmenin öncelikle düzenleme şeklinde ve dediğimiz şekle bağlı olarak noterde yapılması şart. Sonra da bunun tapuya ibrazı ile tapuya şerhi istenilmeli. Noterde yapılması geçerlik şartı, tapuya şerh geçerlik şartı değil ama sizin olayınızda olduğu gibi bir başkasına satılması halinde satın alan kişiye başvurup "Burası benim olacaktı, sen aradan çık" diyebilmek için. Sizin elinizdeki noterden olmadığı için tapuya şerh verme imkanı da olmadığından siz şimdi üçüncü kişi dediğimiz yeni satın alana başvuramayacaksınız. Dolayısı ile karşınızda kaldı müteahhit. Müteahhite de "Bu yeri bana ver" dediğinizde büyük bir ihtimalle o da size "Bizim sözleşmemiz geçerli değil ki, benden ne istiyorsun" diyecek. Ancak bir gerçek var ki müteahhide para ödediniz, o halde "Bu parayı faizi ile birlikte bana geri öde" diyeceksiniz. Aynca benim hukuk anlayışıma göre burada bir dolandıncılık söz konusu. Size bir daireyi satacağım diye para almış, gitmiş bir başkasına satmış. Elindeki size ait parayı da güzelce kullanmış yani kendine mal etmiş. Burada kasti bir davranış söz konusu ve bu da dolandıncılığın tarifine girer. Ancak bu konuda savcılığa başvurulması halinde savcılıklar çoğunlukla (tamamı demiyorum) "Olay ticaridir, hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir" deyip dava açmıyorlar. Bunu da bilin. Yani öncelikle müteahhide karşı, ödediğiniz paranın faizi ile birlikte iadesi için dava açın, hatta elinde kalmış gayrimenkuller üzerine tedbir konulmasını da isteyebilirsiniz. Tedbir konulabilir, bu husus hakimin takdirine kalmış bir durumdur, tedbir de konulursa işiniz daha kolay hallolur.
Yeni dava açabilirsiniz Eşimin başka kadınlarla olan ilişkisi nedeni ile boşanma davası açtım. Davadan önce sözleşme yaptık. Her ne kadar sözleşmeyi baskı ile imzaladımsa da bunu mahkemede ispat edemedim ve mahkeme boşanma kararı verdi. Dosya Yargıtay'da iken eşim nişanlandı. Şimdi ikinci defa temyiz hakkına sahipmişim. Bu hakkımı duruşmalı olarak kullanabilir miyim? • CK.
Sizin ikinci temyiz dediğiniz şeyin adı karar düzeltme (tashih-i karar) talebidir. Bu ikinci bir temyiz değildir. Ancak temyiz mahkemesinin karannda eski Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu 440. maddesinde sayılan eksikliklerden biri var ise yeniden aynı daireye gönderilerek bu eksikliğe dikkat çekilmesi ve bu eksikliğin giderilmesi talebidir. Dolayısı ile bir 'temyiz' gibi algılanmamalıdır. Bu nedenle de öncelikle temyiz mahkemesi karannın sonucunu beklemenizi öneririm. Ondan sonra da mutlaka karar düzeltme nedenleri vardır diyemem. Dolayısı ile karar düzeltme yolunun sizin için ikinci bir çözüm olduğunu söyleyemem. Gelecek kararda bir eksiklik yok ise sizin de karar düzeltme talebiniz için bir neden yok demektir. Bu talep için de duruşma yapılmaz. Dosya üzerinden inceleme yapılır. Ancak gerek nafaka konusunda gerekse yaptığınız anlaşmanın hükümleri konusunda eski eşiniz farklı davranıyor ise bunlarla ilgili yeni bir dava açmanız mümkün olabilir. Bunu mutlaka Yargıtay'da ileri sürmeniz gerekmez. Ancak öncelikle siz Yagıtay'dan gelecek karan bekleyin bakalım ne göreceksiniz, ondan sonra yapacaklannı düşünün.
Tamer Heper / Posta
Yorum Yaz