Günlük konut kiralama sektörü kayıt altına girmek istiyor
Günlük Kiralama Apart ve Butik Daire İşletmecileri Derneği (GÜNBİDER) Başkanı Uğur Babaeker, geçici konaklama sektörünün legalleşmek istediğini kaydetti
Günlük Kiralama Apart ve Butik Daire İşletmecileri Derneği (GÜNBİDER) Başkanı Uğur Babaeker, geçici konaklama sektörüyle ilgili doğru bilgilendirme yapılması gerektiğini belirterek, "Bu alanın kayıt altına alınıp legalleşmesini sağlayabilirsek, sektörde iyi ile kötüyü ayırabilirsek, sektörü işi bilenlere teslim edersek, o zaman sıkıntı olmayacak, ekonomiye katkı olacak" dedi. Organize turizm dışı geçici konaklama sektörünün, teknolojik gelişmelerin Türkiye'nin ekonomik ve sosyal gelişimine paralel yarattığı yeni bir sektör olduğunu aktaran Babaeker, bu konuda dünyanın geriden takip edildiğini belirtti. Babaeker, Türkiye'de bu alandaki büyük potansiyelin bugüne kadar organize olamadığını ve kayıt altına alınamadığını anlatarak, "Çünkü bununla ilgili veri tabanı yok. Sektörün içinde olduğumuz için ileride sorunlarla karşılaşılacağını biliyorduk. Planlama ve vizyon yoksa bu alanda mutlaka günün birinde suistimaller, yanlış anlaşılmalar olacaktı. Sayın Başbakanımızın yaptığı açıklama, bizlerin sektörü anlatma gayretini hızlandırdı" ifadelerini kullandı.
Derneğin, organize turizm dışı geçici konaklama sektörünün legalizasyon, pazarlama, süreklilik ve diğer sektörsel ihtiyaçlarının kurumsal bir sivil toplum kuruluşu tarafından gündeme taşınması, takip edilmesi ve bürokrasi ilişkilerinin tek elden yürütülmesi amacıyla İstanbul'da kurulduğunu dile getiren Babaeker, 5 ilde daha dernekleşme sürecinin başlatıldığını kaydetti.
Babaeker, her ne kadar kayıt altında olmasa da günübirlik konaklama taleplerine karşılık veren arzın oluştuğunu belirterek, bunun en çok internet üzerinden pazarlama şekliyle görüldüğünü, ayrıca yerel ve uluslararası acentaların, bazı emlak ofislerinin arzın yoğun pazarlama yöntemleri olduğunu dile getirdi.
Tespitlerine göre, Türkiye genelinde 40-45 bin civarında organize turizm harici geçici konaklama arzı olduğunu aktaran Babaeker, şöyle devam etti:
"Sektörle ilgili doğru bilgilendirme yapmak zorundayız. Tek ses haline gelebilirsek inanıyorum biz bu süreci en az hasarla ülke ekonomisine çok katkı sağlayacak boyuta getirebileceğiz. Bunu yapamazsak sonucu sıkıntılı olur. Bu alanın kayıt altına alınıp legalleşmesini sağlayabilirsek, sektörde iyi ile kötüyü ayırabilirsek, sektörü işi bilenlere teslim edersek, o zaman sıkıntı olmayacak, ekonomiye katkı olacak. Sonraki süreçte de bununla ilgili yetki belgesi isteyeceğiz."
"Bazı art niyetli kişiler bu sektörün adını maalesef lekelemektedir"
Dünyada en önemli telaşın, değer yaratmak olduğunu dile getiren Babaeker, dünyanın her yerinde 5 yıldızlı otellerin birbirine yakın standartları olduğunu ancak insanların artık butik hizmete yönelmek istediğini kaydetti.
Arap, Avrupa, Balkan ülkelerinden, Türki Cumhuriyetler'den vatandaşların Türkiye'ye geldiklerinde kendilerine özgü bir şeyler bulmak istediklerini anlatan Babaeker, özellikle Orta Doğu'dan gelen ailelerin 5 yıldızlı otellerde rahat edemediğini, odalarında, dairelerinde özgür olmak istediklerini ifade etti.
Babaeker, Türkiye'nin butik hizmete çok uygun bir coğrafya olduğunu ifade ederek, geçici konaklama ve butik hizmetin Avrupa'dan, ABD'den, Kanada'dan çok Türkiye'ye yakıştığını, bu işin lideri olabilme iddiasında olduklarını kaydetti.
Uğur Babaeker, bazı emlakçıların "doldur boşalt" şeklinde kiralayanın kim olduğunu bilmeden bir yeri günde 2-3 kere kira vermesinin büyük riskler oluşturduğuna dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sayın Başbakanın kaygılarına tamamen katılıyorum. Bir yerde belirsizlik varsa, ki bu alanda çok büyük belirsizlik var, kaygı olması doğaldır. Anne-baba, vatandaş kaygısından sayın Başbakanın kaygısının çok daha fazla olması normaldir. Bizler bilgilendirme yaparak bu kaygıyı aşağıya çekmeye çalışacağız. Zaten biz de bunlardan ayrışmak istiyoruz. Biz bu pazarı iyi organize edersek, bu pazarın çoğu yabancıya yönelik olacaktır. Zaten yabancı, Türkiye sınırlarına girdiği andan itibaren neredeyse herşeyi takip altında. İç piyasada bu konuda ehliyeti olmayan bazı art niyetli kişiler bu sektörün adını maalesef lekelemektedir. Biz bunları ayırdığımızda hem Maliye Bakanlığı hem de İçişleri Bakanlığı bundan çok memnun olacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı da buna kendi bünyesinde bakabilecek."
İlgili mercilerle bağlantıya geçtiklerini dile getiren Babaeker, şöyle devam etti:
"Kültür ve Turizm Bakanlığına resmi müracaatımızı yaptık, 'bu alanda bir çalışma düşünüyorsanız biz hazırız, konuya vakıfız, dünyayı da Türkiye'yi de biliyoruz, bu konuda bizden görüş alabilirsiniz' dedik. Çok memnun oldular, 'konuyla ilgili çalışmalarımızda sizden görüş alacağız' dediler. İçişleri Bakanlığımıza bununla ilgili tanıtım, sunum dosyası gönderdik. Valiliklerin uygulayacağı eylem planının belirlenmesinde bizlerden görüş, destek alınması verimli sonuçlar doğuracaktır. Örneğin Galata'da kapatılan 30'u aşkın işletme, bölgenin mistik dokusuna uygun olarak ekseriyeti yabancılara olmak üzere başarıyla hizmet veriyorlardı. Bu alanda sıkıntılı olan işletmeler çalışmaya devam ederken Galata'daki başarılı işletmeler maalesef kapatılmıştır. Bunu doğru şekilde anlatarak arkadaşlarımızın mağdutiyetlerini çözmeye çalışacağız."
"Sektörümüz maalesef öğrenci evleriyle aynı kapsamda algılandı"
GÜNBİDER Başkanı Uğur Babaeker, kamuoyunda sektörün maalesef öğrenci evleriyle aynı kapsamda algılandığını dile getirerek, oysa öncelikli hedef kitlelerinin, hizmet kalitesine önem veren yabancılar olduğunu, bunu anlatacaklarını kaydetti.
Sektör olarak çekincelerinden birinin de yetkililerin bu alanı tanımlarken herkesi aynı kapsamda değerlendirmesi olacağını aktaran Babaeker, "Örneğin mütevazi 1-2 daireyle hizmet veren ile 50-60 daireyle hizmet verenin ayrı ayrı değerlendirmesi gerekir. Genel olarak bölgesel planlama ve değerlendirme kesinlikle gereklidir" ifadelerini kullandı.
Babaeker, gelecek günlerde 5 ilden sektör temsilcileriyle geniş katılımlı toplantı gerçekleştirip önceliklerini kamuoyuyla paylaşacaklarını sözlerine ekledi.
Nurhan Çorlu, Sibel Kurtoğlu/AA
Yorum Yaz