İş dünyası şahsi kefalet için önce eşini ikna etmesi gerekiyor!

 

Cem ŞENGÖR: 1 haftada 3 kez eşimden izin aldım.

 

Semih ŞEFTALİ: Özel hayatla iş birbirine karışır. 

 

 

A.DALGAKIRAN: Boşanmalar artar. 

 

Ali KİBAR: Eşlerin anlaşamadığı aile şirketleri için problem.

 

 

Erdal BAHÇIVAN: Bunun kanına dokunmayacağı erkek yoktur. Erkeğin başka tarafta cesareti kırılır. 

 

 

Borçlar Kanunu ile 1 Temmuz'dan itibaren şahsi kefaletlerde, 'eşten izin zorunluluğu' getirildi. Bu durum en çok küçük ve orta ölçekli şirketleri etkiliyor. İlk olarak 2009 yılı sonunda Habertürk Gazetesi tarafından gündeme getirilen 'eşten yazılı izinle kefillik' konusu baştan beri iş dünyası tarafından tepki ile karşılanıyordu. 

 

 

 Şahsi kefalet için 1 Temmuz'dan beri iş dünyası eşinden yazılı izin alma peşinde. Step Halı'nın patronu Cem Şengör gibi ilk 1 haftada 3 kez izin isteyen de var, iplik almak için eşinden onay bekleyen de. Eşiyle arası bozuk olanın ise işi çok zor! 

 

Y'eni Borçlar Kanunu, 1 Temmuz itibarıyla resmen yürürlüğe girdi. Yeni kanunun bazı maddeleri ile ilgili tartışmalar sürerken 584. madde 'evde gerginlik yarattı. Söz konusu maddeye göre eşlerden birinin kefil olabilmesi için diğerinin 'yazılı rızası' olması gerekiyor. 

 

Buna en güzel örnek Step Halı'nın sahibi Cem Şengör'den geldi. Yasa resmen yürürlüğe gireli daha 1 hafta olmuşken Cem Şengör. kendi gibi iş hayatının içinde olan eşi Ayşegül Yürekli Şengör'den 3 kez muvafakat almak zorunda kalmış. 

 

Cem Şengör sadece bir örnek, tş dünyasının önde gelen isimlerinden bazıları bu maddeye destek verse de bazılarına göre bu kefillik için eşten izim alma zorunluluğu bankaların 'lobisi' bazılarına göre 'erkekliğe dokunan' bir madde. "Boşanmalar ve evlilik anlaşmaları artar" diyen de var, "Eşi ile arası açık olanın işi zor diyen" de.

 

İşte 584. madde ile ilgili iş dünyasının görüşleri: 

 

 

 

"Bu madde nedeniyle ben 1 hafta içinde eşimden 3 kez muvafakatname almak zorunda kaldım. Bizde sorun olmuyar ama ciddi sorunlar yaşayanlar var. Adamın karısı okuma yazma bilmiyor. Bankaya noter ve iki şahitle gitmek zorunda kalıyor. 'Dinledim, anladım' deyip onay vermesi isteniyor, iş yavaşlatan bu uygulama." 

 

 

 

"iki boyutlu bakmak lazım. Mağdur Borç çıkıyor. Hayat ortaksa, eş vefat duruma düşmüş vatandaşlarımız da var. ettikten sonra da bu ortaklık devam Frenleyici bir yöntem. Oyle örnekler eder. Eşin bilmesi lazım. Ancak bunun etkilenir. Erkeklerin başka taraflarda cesareti kırılır. Türk Ticaret Kanunu o kadar tartışıldı ki bu pat diye masaya safhasında tartışılmayınca, çıktıktan sonra 'Gitsin' demek ciddiyetine gölge düşürüyor. Bir süre bekleyip sonuçlarını görüyoruz ki. Adam vefat ettikten sonra kanına dokunmayacağı erkek yoktur. En geldi. Şimdi de bu madde 'Kalsın' ya da görmek lazım. Kabadayı erkek 'Bu kadıncağızın hiçbir şeyden haberi yok. kılıbığı bile psikolojikman olumsuz 'Gitsin' diyemiyorum. Bir kanun yapma madde gitsin' der."

 

 

 

 

"Boşanmaları artırır, eşlerin arasını açar. Yıllar sonra eşler arasında evlilik anlaşmalarına neden olur. Riskli çalışanlar için kötü sonuçları olur. Kanun eşlerden profesyonel yönetici yaratacak. Muvazaalı boşanmalar artar."

 

 

 

 İşte de aile hayatında da. Bu işi kefalet veren ve alan olarak görünce herkes riski doğru almak ister. Madem hayat beraber, o zaman onun dışındaki faktörleri de paylaşmak lazım.

 

 

 

"Sonuçta evliliklerde bir eş yanlış bir şey yaparsa, diğer eş de onunla birlikte batmış olmuyor mu? O yüzden kararların birlikte alınmasını ben doğru buluyorum. Bizde böyle bir gereklilik olmadı. Ama olsaydı da rahatsız olmazdım."

 

 

 

"Biliyorsunuz Türkiye'de artık ailede mal ortaklığı var. Bu kanunun amacı da mal ortaklığı konusundaki açığı kapatmak. Bunun sorun yaratması aileden aileye değişir. Ama ben bu maddede bir sorun görmüyorum. 

 

 

 

"Bizim sektörde doğrudan borçlanma sistemiyle çalışma yaygınlaştı, iplik alacağım bunun için bile eşin muvafakatnamesi gerekiyor. Dünden itibaren (perşembe) istemeye başladılar. Bence ticarete tıkanma olur."

 

 

 

"Çok yanlış değil. Eşler birlikteliklerinde ekonomik olarak da aynı artı ve eksileri yaşıyor. Sağlıklı evliliklerde problem olmaz. Bu özel hayatın düzenleyicisi bir konu olacak. Uzun vadede ticaret hayatına fayda getirir." 

 

 

 

"Özellikle şahsi kefaletin daha çok ön & "Özellikle şahsi kefaletin daha çok önem kazandığı KOBİ'leri ilgilendiriyor. Acil yeni düzenleme yapılmazsa sıkıntı doğar. Bir banka yöneticisi arkadaşım aradı. Biri kredi kullanmak istiyor ama eşiyle boşanmak üzere ve imza istemesi zor. Madde iş yapabilme kabiliyetini olumsuz etkiler. Özellikle eşler arasında sıkıntının olduğu evliliklerde art niyetli sonuçlar doğurabilir." 

 

 

 

"Benim eşim işin içinde. O yüzden şahsi olarak ben ya da şirketim etkilenmeyiz. Ancak, eşin işin içinde olmadığı durumlar için çok anlamsız bir uygulama. Bir şirketin kullandığ1 krediden eşin haberi olmak zorunda değil. Özel hayat ve iş hayatı birbirine karışır. Bir de mali tabloları iyi olan büyük şirketlerde şahsi kefalet istenmiyor. Kapitalizm yine işliyor." 

 

 

 

"Bununla ilgili açılmış davalar var. pir şirket sahibi krediler alıyor sonra eşleri, "Benim rızam dışımda oldu' diye dava açıyor. Bankalar lobi yaptı ve bu madde çıktı. Saçma bir şey. Eş rızası olmadan k^edı alamıyorsun. Aylık paraya ihtiyacın oluyor. Eşin izni lazım. Bunun düzeltileceğini düşünüyorum. Bir kereye mahsus belki bir izin alınabilir eşten. Her yerde kullanır."