Yeni teşvik sisteminde vergi düzenlemeleri
Geçtiğimiz haftalarda kamuoyu ile paylaşılan 'yeni teşvik sisteminin' ayrıntıları belli olmaya başladı
Geçtiğimiz haftalarda kamuoyu ile paylaşılan 'yeni teşvik sisteminin' ayrıntıları belli olmaya başladı. Yapılması düşünülen düzenlemeler; yatırımların teşviki, bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması, yatırım ortamının iyileştirilmesi, hizmet ihracının teşviki ve cari açıkla mücadele, esnafa yönelik kolaylaştırmalar ve benzeri amaçlar taşıyor.
Bu kapsamda, Maliye Bakanlığı tarafından 'bilgi notu' şeklinde hazırlanan sunumda yer alan bazı düzenlemeleri okurlarımızla paylaşmak istiyoruz.
YATIRIM TEŞVİKLERİ
Yatırımlara sağlanması düşünülen teşviklerden ilki; yatırım aşamasında indirimli vergi ödemesi olanağının getirilmesi. Buna göre, yatırımcılar yatırıma başladıktan sonra (yatırım döneminde), bütün kazançları için indirimli kurumlar vergisi ödeyecekler.
Yatırımlar için öngörülen diğer bir teşvik; büyük ve stratejik yatırımların inşaatında ödenecek KDV'nin yatırımcılara iade edilmesi. Böylece özellikli yatırımlar açısından yatırımcının finansman yükü hafifletilmiş olacak.
HİZMET İHRACATINI TEŞVİK
Hizmet ihracatının teşvik edilmesinin temel sebebi, cari açıkla mücadele edilmesi. Bu kapsamda öngörülen düzenlemelerden ilki, yurt dışına uzaktan erişimle verilecek; mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi hizmetlerinden elde edilen kazançların yarısının vergi matrahından düşülmesi ve bu hizmetlerden KDV alınmaması.
Hizmet ihracatını teşvik amacıyla ayrıca yalnızca yabancılara; eğitim ve sağlık alanında hizmet verecek işletmelerin elde ettikleri kazancın yarısı vergiden istisna edilecek.
DİĞER DÜZENLEMELER
Maliye Bakanlığı tarafından internet aracılığıyla duyurulan sunumda yer verilen diğer düzenlemeler kapsamında; en az gelişmiş illerde çalıştırılan işçilerin asgari ücreti üzerinden hesaplanan gelir vergisi 10 yıl süreyle alınmayacak ve sigorta primi işçi ve işveren payının bir kısmı devletçe karşılanacak.
Yapılması öngörülen düzenlemelerden birisi ise fazla tahsil edilen vergilerle ilgili. Mükelleflerden çeşitli sebeplerle fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerin faizi ile birlikte iade edilmesi hedefleniyor.
Geleneksel, kültürel ve sanatsal değeri olan ve kaybolmaya yüz tutan; bastonculuk, semercilik, yazmacılık, yorgancılık, keçecilik, lüle ve oltu taşı işçiliği, çarıakçılık, yemenicilik, oyacılık ve bunlar gibi meslekleri yapanlar işyeri açsa bile vergiden muaf olacaklar. Ayrıca, basit usule tabi mükellef olma şartlarını kaybedenlerin tekrar basit usule dönmelerine imkan sağlanacak.
KONUTLARA KDV FARKLILAŞTIRILMASI
Konut teslimlerinde KDV oranı konusunda da bazı düzenlemeler öngörülüyor. İlgili çevrelerde uzun süredir tartışma konusu olan konut teslimlerinde uygulanan KDV oranı hakkında yapılması düşünülen düzenlemeye göre; konut teslimlerinde inşaatın yapıldığı arsanın değeri ve konutun vergi değeri dikkate alınarak, katma değer vergisi oranını farklılaştırılabilme konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmesi düşünülüyor.
AKLINIZDA BULUNSUN - 20 yaş üzeri taşıtların hurdaya ayrılmasına teşvik geliyor
TEŞVİK paketi kapsamında yapılması düşünülen vergi düzenlemeleri arasında hurda araç teşviki de yer alıyor. Buna göre, 20 yaş ve üzeri olan taşıtların hurdaya ayrılması halinde; tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergilerinin dörtte birinin ödenmesi şartıyla, kalan; vergi aslı, gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve tescil plakasına kesilen idari para cezaları tahsilinden vazgeçilecek.
İstihkak davası her zaman gerekmeyebilir
Borçlunun bulunduğu yerdeki mallar borçlunundur ibaresi şimdi de aynı çatı altındaki olarak değişiyor. Ana, baba dede gibi yakın akrabaların evine sığınan kişilerin borcu için bu yerin hakiki sahibinin yıllardır kullandıkları faturalı-faturasız mallar da haczedilip götürülüyor. İstihkak davası aç deniyor. Alacaklının bu malların borçluya ait olduğunu ispatla yükümlü olması gerekmiyor mu? Burhan Köseoğlu
İcra ve İflas Kanunu'nda sözünü ettiğiniz yönde bir ibare yer almıyor. Bu, uygulamadan doğmuş bir anlayış. Kanun'da yer alan;
'Borçlunun zatı ve mesleki için lüzumlu elbise ve eşyasıyla borçlu ve ailesine lüzumu olan yatak takımları ve ibadete mahsus kitap ve eşyası' yerine;
'l Para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler,
- Aynı amaçla kullanılan eşyanın birden fazla olması durumunda bunlardan biri,hariç olmak üzere, borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için pek lüzumlu her türlü eşya' ifadesi geliyor.
Sorunuza gelince, borçlu ile aynı çatı altında yaşayanların kendilerine ait olduğunu fatura ve benzeri belgelerle ispatlayabildikleri malları için istihkak davası gerekmez. Eşler arasında 'mal ayrılığı' rejimi benimsenmişse de aynı durum geçerli. Bunun için söz konusu durumun zapta geçirilmesi gerekiyor. Aidiyeti ispatlanamayan mallar için ise istihkak davası açılması gerekiyor.
Akşam
Metin Taş
Sezgin Özcan
Yorum Yaz