Yüzde 50 ortaklıklarda hisse satışında alım önceliği diğer ortağındır!
Tamer Heper bugünkü yazısında yüzde 50 ortaklığı bulunan iki kişiden diğeri hisselerini satmak istediğinde öncelikle diğer ortağına alma hakkının doğduğunu belirtiyor
Bir işyerinde ortağımla yüzde 50-yüzde 50 hisseye sahibiz. Bugünlerde ben bu yeri satmayı istiyorum. Ortağım değer yönünden itiraz ediyor. O halde hissemi sen al diyorum, param yok diyor. Ben ise maddi yönden sıkıntıdayım. Bu paraya ihtiyacım var. Bu işi nasıl çözerim? İzale-i şuyu talep etsem zararıma olur mu? • Z.T.
Ortaklık böyle bir şeydir, nereden bakarsanız bakın zordur. Ne yazık ki ülkemizde ortaklıklar bu yüzden yürümüyor. Siz iki kişisiniz anlaşamıyorsunuz, ya çok ortaklı şirketler nasıl anlaşsın? Onun için parası olan ve bir şirkete ortak olacak olan yüzde 51'e sahip olmadan ortak olmuyor. Neyse gelelim meselenize. Birinci çözüm: Siz hissenizi satılığa çıkarın, yüzde 50'lik hissenizi bulabileceğiniz birine satın. Böyle bir durumda risk diğer ortağın öncelikle alım hakkını kullanmasıdır. İyi ama hisseyi alacak param yok dediğine göre üç ay içinde de öncelikli alım hakkını "kullanmayacak demektir. Bu bir çözüm.. İkincisi sizin sorduğunuz ortaklığın giderilmesi davası ile çözüm. Bu ortaklığın giderilmesi davası sonucu, satışına karar verilerek gayrimenkulün satışı sureti ile ortaklığın giderilmesi yoludur. Zarar doğar mı? Net bir yanıtı yok umumiyetle ihaleyle satışlarda gayrimenkuller rayicin altında satılır. Ancak işyeriniz değerli bir yerde ise belki biraz kaybınız olur ama bu kayıp çok büyük olmayabilir. Buradaki daha büyük engel satışın kısa sürede olmamasıdır. Ne de olsa bir dava süreci vardır. Davanın temyizi vardır, satış ilanları faslı vardır vs. Yani paraya ihtiyacınız acil ise bunu hemen sağlayamazsınız. Belki hissenize karşılık banka kredisi düşünülebilir ama bunun için de o para ile çok iyi gelir getiren bir yatırım yapmanız şarttır zira kredinin geri ödemesi faiz ve yüksek masraflarla sizi zora sokar. Bunlardan birini seçeceksiniz, başka da yol yok.
Bu da benim görüşüm
Herkes gibi ben de dört yıllık aradan sonra spor şöleni olan olimpiyatları izleyeceğim. Açılış biraz karışık görüntüler verdiyse de fena değildi. Açılışta ne dediler? "Olimpiyatlar dostluk barış sembolüdür." Ne güzel. Peki beş kıtanın temsil edildiği dostluk ve barış şöleninde, insanları dövüştürüp, dövenin madalya kazandığı spor dalları bir çelişki değil mi? Benim şahsi fikrimdir ve bir kesimde reaksiyon uyandırabilir ama ben insanların bazı dallarda yumruk yumruğa, bazı dallarda tekme tokat dövüştüğü, daha çok dövenin madalya aldığı, dövülenin elendiği, dışlandığı spor dallarını seyretmiyorum. Dostluk ve kardeşlik şölenine yakışmıyor. Bizim kuşak görür mü bilmiyorum ama ileride bunların olimpiyatlardan çıkarılacağı kanaatindeyim. Mantığım bunu söylüyor. Keşke ben hayattayken bunu görebilsem.
Tamer Heper / Posta
Yorum Yaz