Dome Partners Mimarlık birikimini dünyaya ihraç edecek
Türkiye’nin mimarlıktaki bilgi birikimini dünya arenasında değerlendirmek isteyen Dome Partners, 10 yılda 20 ülkede ortaklık kurmayı hedefledi
Müteahhitlik hizmetlerinde dünyanın iki numarası olan Türkiye, bilgi birikimi ve hizmet açısından da sektörü çok ileriye taşımak için kolları sıvadı. Bu kapsamda çalışmalar yürüten Dome Partners, on yıldan bu yana üzerinde çalıştığı sistem ile komşu ülkeler, Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu veAfrika başta olmak üzere dünyaya mimarideki bilgi birikimini ihraç edecek. Önümüzdeki on yılda 20 ülkede en az birer partner ile çalışmayı hedefleyen Dome'nin bir başka hedefi ise on yıl sonraAmerika Birleşik Devletleri'nde şirket satın almak.
Dome Partners Kurucu Ortağı Murat Yılmaz, Türkiye'de yabancı mimarlık firmaları ile birlikte proje geliştiren Dome Partners'ın, elde ettiği bilgi birikimi ile dünyaya sistem ihraç eder hale geldiğini söyledi.
Bu konuda çok kafa yorduklarını belirten Murat Yılmaz, geliştirdikleri sistem ile bu zamana kadar yaşanan döngüyü kırarak bilgi birikimi ihraç etmek istediklerini vurguladı. İşin püf noktasını ‘hedef ülkede bir partner ile ortak hareket etmek' olarak özetleyen Yılmaz, yerel olunduğu takdirde işlerin süreklilik kazandığının altını çizdi.
Etkin bir rol üstlenecek
Yabancı firmalar ile gerçekleştirdikleri çalışmalarda bu kültürü kazandıklarının altını çizen Yılmaz, “Hedef ülkede yerelleşebilmek, sürdürülebilir projeler gerçekleştirmek, ihalelerin devamlılığının sağlamak ve teknik şartnamelerde belirleyici olabilmek çok önemli” dedi.
İşin kreatif tarafında etkin olan firmaların, inşaat malzemelerini ve iş gücünü istedikleri gibi yönlendirebildiklerini belirten Yılmaz, “Aslında konuya bütüncül olarak bakıldığında bu hareket, Türk inşaat sektörünün dünyada çok daha etkin bir rol üstlenmesini hedefliyor” diye konuştu.
On yıldır deneyerek doğru modeli geliştirdiklerini belirten Yılmaz, “Solist yerine orkestra olmalıyız. Devir, büyük balıkların devri. Bunun için de birleşmek gerekli. Yabancılarla aramızda iyi fikir geliştirmede bir fark yok ama bunların sunumu açısından aramızda epeyce bir yol var” şeklinde konuştu.
Dönüşüm tasarımla birlikte olmalı
Kentsel dönüşümü bir değer dönüşümü olarak değerlendirerek Londra ve Paris gibi kentlerin bunu 6-7 kez yaptıklarını belirten Yılmaz, İstanbul'un da basamaklar halinde bu değişimi yaşadığını ileri sürdü. Perşembe Pazarı, Bankalar Caddesi, İstiklal Caddesi ve Nişantaşı'nın değişiminin belli dönemlerdeki değişimlerin göstergesi olduğunu belirten Yılmaz, şöyle konuştu:
“Bağdat Caddesi'nin değişiminden sonra kentin dönüşümü durdu. 1950 ile 80'ler arasında bir şeyler yapılmadı ancak 2000'lerden sonra siyasi istikrar dönemi ile dönüşüm yeniden başladı. Bu çalışmaların 2050'lere kadar devem etmesini bekliyorum. Böylece Beyoğlu, Kadıköy, Tarihi Suriçi, Üsküdar ve Eyüp öne çıkacak.”
Dönüşümün tasarımla birlikte gerçekleşmesi gerektiği söyleyen Yılmaz, bütüncül yaklaşımı tavsiye etti. İlçe ve şehir ölçeğinde ilerlenmesini isteyen Yılmaz, “Her bölge kendi kimliğini merkezileştirmeli. Tasarımla oluşturulduğunda İstanbul'da bir Londra görebiliriz. İyi yapıldığı takdirde gelecek nesillere güzel bir şehrin başlangıcını bırakabiliriz. Sonra şehir belli periyotlarla yenilenir” dedi.
Kamu koordine etmeli
Tasarımın üst ölçekte yapılması gerektiğini savunan Yılmaz, mahalle bazında kentsel tasarım yapmanın son derece hatalı bir yaklaşım olduğunu belirterek, “Tüm dünyada ortak kanaat budur, dönüşüm böyle yapılır. Yatırımcılar şimdi potansiyeli olan mahallelere öncelik tanıyorlar ama bunu yerel yönetimler koordine etmeli. Kamu, yatırımcıyı iyi yönlendirmeli” diye konuştu.
Yabancıları örnek alacak
Türkiye'deki mimarların çok iyi olduğunu ama bunun yeterli olmadığının altını çizen Yılmaz, şunları söyledi:
“Bu yöntem ile Kazakistan, Suudi arabistan ve Libya'da son bir yıl içinde doğru işler yaptık. Türkiye'de oluşan ve değerini bulamayan bilgi birikimini satmak istiyoruz. Ben, yabancıların yaptıkları işlerde konsept oluştururken bir çok fikri bir araya getirerek iyi fikri kurguladıklarını ve sunumda grafiksel özelliklere önem verdiklerini fark ettim. Bizde bu yönlere ağırlık vereceğiz.”
Yavuz Karaman
Yorum Yaz