İnşaat sektöründeki sat-yap ilkesi mağduriyete neden olabilir!
Konut sektöründeki arz-talep dengesinin bozulduğunun vurgulandığı Türkiye Müteahhitler Birliği’nin analizine göre, yap-sat eğiliminin yerini sat-yap’ın almasıyla tüketici mağduriyeti oluşabilir
Türkiye Müteahhitler Birliği'nin (TMB) ‘Ekonomik NATO', ‘BRICS Kalkınma Bankası' ve ‘Yeni Hegemonya Arayışlarına Doğru Dünya-Türkiye-İnşaat Sektörü' başlıklı analizine göre yılın ilk çeyreği geride kalırken, küresel ekonomik aktivite zayıf ve kırılgan seyrini sürdürüyor. Rapora göre hükümetlerin mali sermayeyi kurtarmak için attıkları adımlar, başta Avrupa'dakiler olmak üzere, ülke ekonomilerini çöküşten kurtarmaya yetmiyor.
Türk inşaat sektörünün de değerlendirildiği analize göre, 2012'de 2011 yılına kıyasla daha az sayıda konutun piyasaya sürülmüş olmasına karşın satışlarda yılın ilk üç çeyreğinde bir canlanma gözlenmedi. Raporda, bu durumun 2011 ve öncesinde tamamlandığı halde satılmamış olan konutlardan kaynaklanmasının olduğunu vurgulandı.
Durgunluk sürüyor
2012 yılında ruhsat verilen 746 bin dairenin de çok büyük ölçüde 2013 yılında piyasaya sunulacak olmasının konut arzının daha da büyüyeceği anlamına geldiğinin vurgulandığı raporda, şu ifadelere yer verildi: “Tüm bu veriler konut sektöründe bir süredir talep artış hızının arzın gerisinde kaldığına ve arz-talep dengesinin bozulduğuna işaret ediyor. Bu sürecin kaygı verici sonuçlarından biri sektörde geçmişten bugüne varlığını sürdüren yap-sat eğiliminin yerini giderek artan oranda sat-yap tercihinin alması ve bu sürecin tüketici mağduriyeti ile sonuçlanabilmesidir.”
Raporu değerlendiren TMB Başkanı Emin Sazak, Türkiye ekonomisinin 2010 ve 2011 yıllarında sırasıyla yüzde 9.2 ve yüzde 8.8 olarak gerçekleşen büyüme oranının 2012'de sert bir düşüşle yüzde 2.2'ye gerilemiş olmasının ekonomiyi soğutmak yönünde atılan adımlar ve beraberinde küresel ve bölgesel olumsuzluklar dikkate alındığında başarı olarak görülmesi gerektiğini belirtti.
İnşaat sektöründe yurtiçinde durgunluk sürerken yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde 2012 yılında gerçekleşen başarının tarihi bir zirve olduğuna işaret eden Sazak, ekonomi yönetiminin 2013 yılında yüzde 4 büyüme öngörmesine karşın ekonominin yaklaşık üçte birini etkileyen inşaat sektörünün durgunluktan çıkmasının büyümeye ve istihdama güçlü katkılarda bulunacağını kaydetti.
Arzdan fazla talep
Türkiye ekonomisinin 2012 yılındaki büyümesinin beklentilerin önemli ölçüde gerisinde kalarak yüzde 2.2 olarak gerçekleşmesi acı fren, sert iniş gibi yorumları beraberinde getirdiğinin belirtildiği raporda, yılın son çeyreğindeki büyümesi yüzde 1.5 olan inşaat sektöründe yaşanan durgunluğun ise devam ettiğine dikkat çekildi. Sektörün 2012'deki büyümesinin yüzde 0.6 olarak gerçekleştiğinin vurgulandığı rapora göre, 2012'de Yapı Ruhsatı verilen yapıların yüzölçümü yüzde 22.3 artmış, Yapı Kullanma İzin Belgesi verilen yapıların yüzölçümü ise yüzde 2.9 azalmış.
Raporda, Türkiye'de konut ihtiyacının büyüklüğüne ve sürekli artmasına karşın, konut talebinin bir süredir arzdan daha düşük bir hızla artmış olması konut stokunun büyümesine ve inşaat sektörünün gündemindeki ağırlığını devam ettirmesine neden olduğuna değinildi.
Konut satışı arttı
Rapora göre, 2012 yılında Yapı Ruhsatı verilen yapıların yüzölçümü yüzde 22.3 arttı. Yapı Kullanma İzin Belgesi verilen yapıların yüzölçümü ise yüzde 2.9 azaldı. 2012 yılında bir önceki yıla göre belediyeler tarafından Yapı Ruhsatı verilen yapıların bina sayısı yüzde 1.0, yüzölçümü yüzde 22.3, değeri yüzde 28.4, daire sayısı yüzde 14.3 oranında arttı.
2012 yılında bir önceki yıla göre belediyeler tarafından Yapı Kullanma İzin Belgesi verilen yapıların bina sayısı yüzde 4.8, yüzölçümü yüzde 2.9, daire sayısı yüzde 2.8 oranında düşerken değeri yüzde 1.8 arttı.
TÜİK verilerine göre konut satışlarında, 2012 yılı 4. çeyreğinde Türkiye genelinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 21.5 oranında artış gerçekleşti. Türkiye genelinde, 2012 yılı 4. çeyreğinde satışlarda, 4 çeyreklik ortalamalara göre yüzde 3.0 oranında artış gerçekleşti.
Yavuz Karaman
Yorum Yaz