Mali Timbuktu’da cami ve türbe katliamı yaşanıyor!
Sırp ordusunun 1990'larda Bosna-Hersek'te Osmanlı mirasını ve Taliban'ın 2000'de antik Buda heykellerini yıkmasının ardından benzer bir durum Mali'de yaşanıyor
Sırp ordusunun 1990'larda Bosna-Hersek'te Osmanlı mirasını ve Taliban'ın 2000'de antik Buda heykellerini yıkmasının ardından benzer bir durum Mali'de yaşanıyor.
Batı Afrika'da İslam kültürünün başkenti Timbuktu'nun 9 asırlık mirası yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Askerî darbeyle başlayan krizin ardından ülkenin kuzeyini ele geçiren radikal Ensar Din örgütü ve El Kaide; "Sahra'nın yıldızı" olarak anılan Timbuktu şehrindeki 6 asırlık cami ve türbeleri yok ediyor. Birleşmiş Milletler, AB, UNESCO gibi uluslararası örgütler, kültürel tahribatı kınadı. Ancak, Mali Parlamentosu ve Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu'nun uluslararası müdahale talebine BM Güvenlik Konseyi'nden onay çıkması beklenmiyor.
Mali'de 22 Mart'ta gerçekleşen askerî darbeyle başlayan kriz derinleşerek devam ediyor. Mali'de iktidarı ele geçiren cuntanın kurduğu geçiş hükümeti ülkenin kuzeyinde kontrolü kaybetti. Mali'nin kuzeyinde bağımsızlık talep eden Tuareg azınlığı ile ittifak kuran Ensar Din ve El Kaide örgütleri 3 aydır Timbuktu, Goa ve Kidal şehirlerinde yönetimi elinde tutuyor. Ancak, Tuareglerin siyasî temsilcisi MNLA da, İslamî eserlerin yıkılmasının ardından "Bu ahmaklığı desteklemiyoruz." açıklamasıyla Ensar Din örgütüyle artık ortak hareket etmediklerini açıkladı. Afrika devletlerinin büyük çoğunluğu yıkımların durması için askerî operasyon yapılması gerektiğini savunuyor. Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) birkaç haftadır 3.300 kişilik barış gücünü bölgeye göndermek için hazırlık yapıyor. Ancak, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin, Cezayir'in girişimi nedeniyle askerî operasyona yeşil ışık yakması beklenmiyor. Mali tarafından Ensar Din'i desteklemekle suçlanan Cezayir, ülkede Somali benzeri bir iç savaşın çıkmasına neden olacağı gerekçesiyle uluslararası askerÎ operasyona sıcak bakmıyor.
Dünya kültürel mirasını koruma çağrısı
1988'den bu yana UNESCO'nun dünya kültürel mirasları listesinde yer alan Timbuktu, Sahra çölü havzasında 'İslam'ın yaygınlaşmasında büyük rol oynadı. Şehirde Batı Afrika'nın en eski camileri Djingareyber, Sankore ve Sidi Yahya bulunuyor. Radikal gruplar, Sidi Yahya Camii'nin kutsal kabul edildiği için bugüne kadar açılmayan kapısını söktü. Sidi Moctar Alpha Moya camilerinin yanı sıra 7 evliya türbesi de tahrip edildi. Zaman'a konuşan Mali'de yayın yapan Le Republicain gazetesinin editörü Adam Thiam, "Bu yıkımlar sadece bir başlangıç. Ensar Din, bu yıkımları planlı bir şekilde gerçekleştiriyor. Kendi din anlayışları gereği Timbuktu'da tek bir İslamî eser dahi bırakmak istemiyorlar." dedi. Timbuktu'da 15. yüzyılda Sankore Camii bünyesinde kurulan Sankore Medresesi de İslam tarihinin en köklü üniversitelerinden birisi. Sankore Medresesi'ndeki eserlerin tehdit altında olduğu belirtiliyor. Asırlarca bölgenin İslamî ve ilmî başkenti olan şehirde, 300 bin sayfalık tarihî yazıtlar da tehdit altında. Bir kısmı 12. yüzyıldan kalma yazıtlarda İslam ilimleri ve astronomi alanında kıtanın en eski çalışmalar yer alıyor. Timbuktu'da köklü aileler tarafından korunan bu yazıtların akıbeti de bilinmiyor. Avrupa Afrika Toplulukları Platformu koordinatörü Omar Ba, Zaman'a yaptığı açıklamada, tahripleri ülkenin bütünlüğünü bozma yönünde girişimler olarak nitelendirdi. Timbuktu şehrinin sadece Mali'nin değil bütün Batı Afrika'nın gurur duyduğu tarihî bir miras olduğunu belirten Ba, "Farklı dinî akımlardan insanlar burada asırlarca beraber yaşadı. Cahilliğin getirdiği düşünce ile büyük İslam tarihinin zenginlikleri yok edilmeye çalışılıyor." dedi. Mevcut 'geçici' hükümetin olaylara müdahale etmek için ne gücü ne de imkânı olduğunu aktaran Ba, "Uluslararası toplumun isyancılara net bir mesaj vermesi gerekiyor. Acilen ECOWAS birlikleri Kuzey Mali'ye konuşlanmalı." diye konuştu.
Bunun arkasından bölgesel savaş gelir
Belçika'da faaliyet gösteren Mali'ye yardım derneği 'Mali-ka-da' ise Timbuktu'daki vahşeti kınadı. Kendisi tarihçi olan dernek yetkilisi Mimi De Bruyn, Zaman'a yaptığı açıklamada Mali'deki muhteşem mimarî eserlerin tahrip edilmesini bir 'facia' olarak adlandırdı. De Bruyn, dinî mekânların yıkılmasının yerel halka yönelik provokasyon olabileceğine dikkat çekti. Mart ayında askerî darbeyle devrilen Mali Cumhurbaşkanı Amadou Toumani Touré'nin ekonomi danışmanlığını yapan Dimitri Brelière, uluslararası müdahale yapılmazsa bölgenin iç savaşa sürükleneceğini savunuyor. Breliere, "Uluslararası toplum Mali stratejisi üzerinde karar kılmakta zorlanırken, El Kaide ve Ensar Din'in Timbuktu'da türbeleri yıkışını, suikast ve rehin eylemlerini izliyoruz. Bütün bölgeyi içine çekebilecek bir iç savaş tehlikesiyle karşı karşıyayız." dedi.
Mali'nin kuzeyini tamamen kontrolüne alan Ensar Din örgütünün 7 bin-10 bin destekçisi olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca, El Kaide'nin 300 ve El Kaide'nin bir kolu olan Batı Afrika Birlik ve Cihad Hareketi'nin (Mujao) 100 militanı olduğu belirtiliyor. Vehhabilik akımına bağlı bu radikal İslamî hareketler, türbe ve tarihî eserlere "şirk" olduğu gerekçesiyle karşı çıkıyor. Bölgeyi ele geçirmek için ittifak kuran Ensar Din ve El Kaide militanları arasında iktidar kavgası nedeniyle son günlerde çatışmalar yaşanıyor.
Emre Demir-Mete Öztürk/Zaman
Yorum Yaz