Myanmar'daki Türk şehitliği bedelli parasıyla yapılacak!

Dışişleri Bakanı Ahmed Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan ile çok sayıda işadamı, gazeteci ve bürokratı taşıyan uçağın eski adı Burma olan Myanmar'ın başkenti Naypidav'a inişiyle tarihi ziyaret başladı.

Ayağının tozuyla önce Myanmar Dışişleri Bakanı Wunna Maung Lwin, sonra da Devlet Başkanı Thein Sein'i ziyaret eden Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve Türk heyeti oldukça sıcak karşılandı. Devlet Başkanı Sein resmi görüşmelere başlamadan önce basına yaptığı açıklamada Türkiye'nin Naypidav'da büyükelçilik açma kararından büyük memnuniyet duyduğunu söyledi ve en kısa zamanda kendilerinin de Ankara'da bir büyükelçilik açacakları ekledi.

 

 

Türk heyetinin ziyareti, son dönemde demokratikleşme ve dünyaya açılma yolunda adımlar atan, bu yüzden ABD, İngiltere ve Fransa'nın yakından ilgilendiği Myanmar ile diplomatik ilişkilerin kurulması açısından büyük önem taşıyor. Nitekim Davutoğlu Naypidav yolunda uçakta gazeteciler ile sohbet ederken, Myanmar'daki rejimin yavaş yavaş dünyaya açıldığını gözlemledikleri için Myanmar'da büyükelçilik açmaya karar verdiklerini karşı tarafın bunu sıcak karşıladığını söyledi. Davutoğlu, "Aslında ziyareti kabul etmeleri Türkiye'nin uluslararası alandaki etkisinin bir yansıması. Herhangi bir ülkeye böyle birşey yapmadılar. Bizim büyükelçimiz iyi çalıştı" dedi.

 

 

Resmi temaslarını dün tamamlayan Türk heyetinin bugün iki aydır kanlı çatışmaların yaşandığı Arakanbölgesine geçmesi bekleniyor. Heyet burada Türkiye'den getirilen yardım malzemesini Birleşmiş Milletler yardım ekiplerine teslim edecek, Budist ve Müslümanlar için oluşturulan yardım kamplarını ziyaret edecek. Myanmar ilk kez yabancı bir resmi heyetin Arakan'ı ziyaretine izin veriyor. Ziyaretin bu yönüne de dikkat çeken Dışişleri Bakanı Davutoğlu, "Şu ana kadar Myanmar, BM dışında uluslararası yardım kuruluşunun ya da bir ülkenin yardım götürmesine sıcak bakmamıştı. İlk defa bir heyet olarak Arakanbölgesini de ziyaret edeceğiz. Hem Müslüman, hem de Budistlerin kaldığı kampları ziyaret edeceğiz. Oraya yanımızda götürdüğümüz yardım malzemelerini ulaştıracağız. Bundan sonra yapılacak yardımlar için de temaslarda bulunacağız. Bu ziyaret bir çok açıdan tarihi bir ziyarettir. Türkiye'den Myanmar'ı ziyaret eden ilk Dışişleri Bakanı olmaktan ve kaderlerini yakından takip ettiğimiz masum Arakan halkının yaşamakta olduğu trajediye bir çözüm oluşturabilmek adına bu ziyaretten onur duyuyorum" diye konuştu.

 

 

Myanmar ile diplomatik ilişkileri geliştirmek için atağa geçen Türkiye, bu ülkede görevlendirdiği diplomatik misyonun önceliklerini de belirledi. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Mayanmar'daki Türk Büyükelçisine ilk talimatının bu ülkede 1. Dünya Savaşında ölen bin 500 Türk şehidinin mezarlarının bulunması olduğunu açıkladı. Davutoğlu, ikinci talimatının nedenini şöyle açıkladı:" İngilizler işçi olarak çalıştırmak üzere bizden topladıkları esirleri oraya götürdü. Bir kısmına da kötü muamele etmişler ve çoğu ölmüş, orada defnedilmiş. Büyükelçi altı ay içinde onları tespit etti. 700 tanesi bir yerde, 300 tanesi bir yerde. Altı yedi yerde daha tespit etti. Ben de takriben söyledim. Şuralarda olabilir diye. Çünkü araştırmaları okumuştum. Bu şehitlikler benim çok yakından takip ettiğim bir şey. Çok büyük bir borcumuz var onlara." Buradaki şehitlerin mezarlarının yaptırılacağını ifade eden Davutoğlu, bedelli askerlikten elde edilen fonun şehitliklerin yapımı için kullanılacağını bildirdi.

 

 

Myanmar ziyaretine damgasını vuran Arakan sorunu son iki ayda, Budist Rakhine halkının bir tecavüz olayının ardından bölge nüfusunun dörtte birini oluşturan Müslümanlara karşı saldırılarını artırması dünya gündemine oturdu. Evleri kundaklanan, tecavüze uğrayan ve göçe zorlanan Mslümanlardan 90 bini bugün ülke içinde mülteci konumuna düştü. Ölen Müslüman sayısında ise çelişkili rakamlar var. Mayanmar hükümeti olaylarda 16 Müslüman 13 Budistin öldüğünü iddia ediyor. Bölgedeki insani yardım örgütlerine göre ise Müslüman kayıpları binlerle ifade edilebilir. Ancak Uluslararası Af örgütüne göre mesele daha eskilere dayanıyor. Örgüte göre bölgede yaşayan Müslümanlar, hem hükümet hem de Budist toplum tarafından "Bangladeş kaynaklı yasadışı göçmen" olarak görülüyor ve yıllardır Myanmar devletinin ayrımcı politikalarına maruz kalıyor. Nitekim Haziran ayında olaylar patlak verdiğinden ordu birlikleri ülkeye sevk edilmiş, sokağa çıkma yasağı ve olağanüstü hal ilan edilmiş ancak Müslümanlara karşı saldırılar durmamıştı. Af Örgütü'ne göre Arakan'da Müslümanlar hem Budistlerin hem de hükümet askerlerinin saldırılarına maruz kalıyor.

 

 

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Myanmar'da muhalefet lideri ve Nobel Barış Ödülü sahibi Aung San Suu Çii ile de bir araya geldi. Çii'nin evinde gerçekleşen görüşmede Bakan Davutoğlu, Çii'yi akademik bir program çerçevesinde kendi konuğu olarak Türkiye'ye davet etti. Muhalefet lideri Çii ise, Türkiye'yi ziyaret etmekten çok mutluluk duyacağını belirterek, Türkiye'nin bölgesinde önemli bir aktör olduğunu söyledi. Davutoğlu görüşmede, Arakan bölgesi için insani yardım getirdiklerini ve bu yardımı ayrım gözetmeksizin Müslümanlar ve Budistlere dağıtacaklarını söyledi. Çii ise Arakan bölgesindeki gergin ortam konusunda taraf tutmamaya özen gösterdiğini, aksi taktirde taraflardan birinin haksızlığa uğradığını düşünebileceğini belirtti. Bir Müslüman ülkenin Budistlere yardım götürmesinin önemine işaret eden Çii, Budistler için Müslüman ülkeden gelecek temsilcilerle görüşmenin önemli bir adım olacağını kaydetti.