maritbet girişmaritbet
Türk firmaları yurt dışında FIRSAT KOLLUYOR!

Türk firmaları yurt dışında FIRSAT KOLLUYOR!

Son yılların en gözde sektörlerinden biri olan yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde dünyada 2. sıraya çıkan Türk firmalarını zorlu bir süreç bekliyor

Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) ile Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) işbirliğiyle gerçekleşen toplantıda yapı sektöründe uluslararası pazarlar ve fırsatlar ele alındı.

Türk yapı malzemesi üreticileri, gayrimenkul ve müteahhitlik sektörünün üst düzey yöneticileri ve karar vericileri, ilgili sivil toplum kuruluşları ile kamu ve yerel yönetimlerin liderlerinin bir araya geldiği 'Yapı Sektöründe Uluslararası Pazarlar ve Fırsatlar: Rusya, Doğu Avrupa ve Ortadoğu' başlıklı toplantıda 'Türk Yapı Sektörü Raporu' verileri ışığında son dönemde yıldızı parlayan pazarlar ve yeni yatırım olanakları irdelendi.
 
Irak, Ürdün ve Umman pazarları umut veriyor
DEİK Türk-Afgan İş Konseyi Başkanı ve Yüksel İnşaat A.Ş Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Cihan Candemir, toplantıda yaptığı konuşmada Türk müteahhitlik sektörünün ilk kez 1972 yılında yurt dışına açıldığını ve şu anda 81 ülkede faaliyet gösterdiğini hatırlattı.
Türk müteahhitlik sektörünün yurt dışındaki iş hacminin, 1972-2009 döneminde 155 milyar dolara ulaştığını kaydeden Candemir, iş yapılan ülkelerin yüzdesel dağılımında Rusya Federasyonu'nun yüzde 20, Libya'nın yüzde 15, Türkmenistan yüzde 13'lük paya sahip olduğunu anlattı.
Candemir, Rusya Federasyonu'nun 1990'lı yıllarda yüzde 35-40'lık pay aldığı dönemler olduğunu, Libya'nın da başlangıçta payının fazla olduğunu dile getirerek, müteahhitlik hizmetlerinin yurt dışı proje hacminde 2002-2008 döneminde hızlı artış gözlendiğini, ancak krizle birlikte birçok ülkede işlerin durduğunu belirtti.
 
En büyük pazar Libya
Türk müteahhitlik sektörünün yurt dışı iş hacminde 2010'da çok fazla düşme beklemediklerini, 2009'daki seviyenin devam edeceğini düşündüklerini ifade eden Candemir, geçen yıl Türk müteahhitlik sektörünün yurt dışındaki faaliyetlerinin dağılımında, Libya'nın yüzde 21'lik pay ile en büyük pazar olduğunu söyledi.
Candemir, ülkelere ilişkin şu bilgileri verdi:

"Şu anda Libya, bizim sektörümüz için en büyük pazar. Türkmenistan yüzde 13'lük payını koruyor. Türkmenistan, girmek ve iş yapmak açısından kendine has zorlukları olan bir ülke. Libya da zor bir ülke ama bizim açımızdan bu zorluk katsayısı standart. 100 üstünden sınıflarsak bu zorluk katsayısını, Libya için 70 dersek, dönemsel olarak bu çok değişmiyor. Şartlarına adapte olduktan sonra Libya'da sürekli olarak kalabiliyorsunuz.
Diğer ülkeler için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Avrasya coğrafyasında zorluk katsayısının 20'ye düştüğü de oluyor, 100'e çıktığı da. Büyük ümitlerle gidip büyük hüsrana uğrayabilirsiniz. Kısa vadeli olarak bu ülkelerin cazibesine kapılmamak lazım.
 
Cezayir, son 5 yıl içerisinde büyük bir açılım içerisinde. Müteahhitlik sektörünün iş yapmak için yöneldiği ülkelerden biri. Cezayir'in müteahhitler açısından zorluğu, bütün resmi yazışmaların Fransızca olması. Katar, 2000'li yıllarda başlayan yatırım hamlesini muhafaza eden ülkelerden biri.
 
Rusya hızla zorlaşıyor, yeni gözde Irak
Rusya pazarı bizim sektörümüz için hızla zorlaşan bir pazar. Rusya'da kendi müteahhitlik sektörlerini oluşturdular. Artık, kendi müteahhitleriyle iş yapmayı tercih ediyorlar. Rusya'da Türk müteahhitlerinin iş alma şansının kalmadığını düşünüyorum. Irak pazarı yüzde 7'lik orana sahip iş payına sahip. Irak'ta ciddi yatırım yapılmasını bekliyorum. Umman, dışarı açılan bir pazar. Oralarda da iş almaya başladık. Suudi Arabistan pazarı, standart yapısını devam ettiriyor. Yerli firmaların çok düşük fiyatlar verdiğini ve zor rekabet koşullarının oluştuğunu söyleyebilirim. Polonya, AB'ye girdikten sonra zor bir ülke haline geldi."
 
Cihan Candemir, Türk müteahhitlik sektörünün yurt dışında yaptığı işlerde yapı alanının, 1990'lı yıllar ile 2000'li yılların başında işin ağırlığını oluştururken, 2009 itibariyle işlerin çeşitliliğinin artığını, ulaşım sektöründe metro, karayolu, havaalanı gibi inşaatların yüzde 36'lık boyuta ulaştığını, yapının yüzde 31, enerjinin yüzde 11, su işlerinin yüzde 6,9'luk paya sahip olduğunu anlattı.

Sektörün yaşadığı sorunlara değinen Candemir, bunlardan bazılarını, "teminat mektubu sorununun halen sürmesi", "Türkiye'den götürülen işçi maliyetinin yüksekliği" şeklinde sıraladı.
 
Martin Langen:
Avrupa yapı sektörü Türkiye ile ilgileniyor

Avrupa'nın yapı ve konut üretimi ile ilişkili sektörler konusunda en güvenilir pazar araştırma firmalarından B+L Markdaten'in kurucusu ve ortağı Martin Langen, 'Yapı Sektörü İçin Doğu Avrupa'daki Fırsatlar' başlıklı sunumunu gerçekleştirdi.
Türkiye'nin hızlı davranarak, 10 yıl önce Rusya'yı keşfettiğine değinen Langen, Rusya'daki yenilenmesi gereken konut stoğuna ve yeni konut ihtiyacına vurgu yaptı. Krize rağmen Türkiye'de inşaat sektörünün ekonomiyi sürüklediğini belirterek, halihazırda Türk firmalarının bulunduğu Beyaz Rusya, Ukrayna ve Romanya'daki potansiyele değindi.
Bunun yanı sıra Türkiye'nin de gelişen bir pazar olarak önemini vurgulayan Langen, Batı Avrupa'dan çok sayıda yatırımcının buraya yöneleceğini söyledi.
 
Langen, Avrupa yapı sektörünün en fazla ilgilendiği ülkelerden birinin Türkiye olduğunu belirterek, bunun nedenini Türkiye'deki hızlı büyümeye bağladı. Önümüzde 5-10 yıl içinde Türkiye'de ihtiyaçların fazlalaşacağına işaret eden Langen, "Avrupa'nın birçok önemli yapı firması önümüzdeki 5 yılda Türkiye'ye girme yolları arayacak. Bunun için önemli 2 faktör var. İş fırsatları ve artan nüfus" dedi.
Langen, 5-10 yıl içinde Türkiye'de 400 bin konut yapılacağını kaydederek, özellikle Ankara, İstanbul gibi kozmopolit şehirlerde konutların istenilen yerde bulunmadığını dile getirdi.

Bu konuda Türkiye'nin, Çin'in karşılaştığı zorluklarla karşılaşabileceğini ve bu zorlukların en önemlisinin altyapı olduğunu vurgulayan Langen, "Türkiye'deki büyümenin kontrollü ve altyapı geliştirilerek yapılması lazım. Diğer ülkelerle kıyasladığımda, yapı sektörü açısından Türkiye bu bölgede en çok büyüyecek ülkelerden birisi" diye konuştu.
Nüfus artışının düşük olduğu Rusya'da 15 yıllık bir süre olduğunu belirten Langen, bu sürenin ardından ihtiyaçta azalmalar olacağının ancak yatırımın geri dönüşünün de o derecede hızlı olacağının altını çizdi. Nüfusun giderek arttığı Türkiye'de ise konutun yanı sıra altyapı yatırımlarına ağırlık verilmesi gerektiğini belirten Langen konuşmasının sonunda, Doğu Avrupa'nın gelişen pazarları Rusya ve Çin'in ardından, Brezilya, Mısır, Türkiye, Fas, Suudi Arabistan ve Suriye'nin isminin de 5 yıllık bir süre zarfında zikredileceği öngörüsünde bulundu.
 
  • Etiketler:

Yorum Yaz